Herkeze merheba,geçenlerde bir nakil esnasında ölen Fatih abinin balığını ''ANATOMİ ÇALIŞMASI'' olarak ele alma fırsatını yakaladık.Gerekli ekipmanlarımızı hazırlayıp 18 cmlik balığımızı http://img858.imageshack.us/i/63421624.jpg/ masaya yatırdıkan sonra bismillah diyerek neşter ile güzelce sınırlarını ele alarak çizdim.





Görsel olarak ortaya çıkacak yerin kesimini yaptıktan sonra yanal çizginin ortaya çıkarılması için deriyi balıktan sıyırdık.Bu arada deri diyip işlevinin gözarda edilmemesi gereken,nette rastladığım bir bilgiyi sizinle paylaşmak isterim.
*Balıkların pulları birbirleri üzerine kiremit gibi dizilmiş, kemiksi, kaygan ve antiseptiktir. Antiseptik mukus salgısı, üzerine yapışan bakteri ve sporları yok eder.


Derinin çıkarılmasının ardından,balığın bir duyu organı olan yanal çizgi bölümünü resimde gördüğünüz üzeredirSolungaçtan kuyruğa doğru uzanan kırmızılık kazanmış bölüm.Yanal çizginin tam tanımı şöyledir:
Balıklarda dış ve orta kulak yoktur. İşitme organı bir kapsül içinde bulunan iç kulaktan ibaret olup, sudaki ses titreşimlerini idrak eder. Bu işitme organına “labirent” denir. İşitmede etkili olduğu gibi, dengenin sağlanmasında, ağırlık ve yerçekimi tespitinde de önemli rol oynar. İçlerinde kalsiyum karbonattan yapılmış “otolit” adı verilen cisimcikler de bulunur. Bazı balıklarda hava kesesinin ön kısmının her iki yanında iç kulakla ilişkili dörder adet kemikcik bulunur. “Weber cihazı” adını alan bu sistem ses dalgalarını ve basınç değişimini iç kulağa ileterek daha iyi işitmeğe yardım eder. Küçük frekanslı titreşimler, yanal çizgi sistemiyle idrak edilir.Vücudun yanlarında derinin altında uzanan içi mukus dolu bir çift kanaldır. Belirli aralıklarla bu kanalı,pulların arasından veya ortasından dışarı bağlayan yollardır.Bu yolların ucunun içinde sıvı ve sinir hücreleri bulunan bir torba vardır. Sudaki titreşimler bu sıvıya geçerek sinir hücreleri tarafından idrak edilir. Mesaj daha sonra sinirler vasıtasıyla beyne iletilir.Bir başka balığın hareketinin doğurduğu titreşimleri, yanındaki balık bu yolla duyar. Yan organ çok alçak frekanslı titreşimleri idrak edip işitmeye yardımcı olduğu gibi, su akıntısının yönünü, sıcaklık ve soğukluk farklarını da tesbit eder. Yan organ işitmede de yardımcı olur. Ses ve basınç dalgalarını tesbit edebilir. Kemikli balıklarda, vücudun her iki yanında solungaçlardan kuyruk yüzgecine kadar uzanır.


[/quote]

İç organların ortaya çıkarılması için yanal çizgi kısmını alıp omur kısmını ortaya çıkarttım.Yan keski ile kaburgaları tek tek omurga başlangıçlarından kestim,kaburga başları kesilince kolay bir şekilde kaburga kafesi vucuttan ayrılıyor.
Yanal çizgi bölümünün alımı gerçekleştirilip kaburga başlangışlarına ulaşımı....

Kaburga başlarının kesimi....


Solungaç ve Yanak zırhlarının (kapağı) çıkarılma işlemi....


Diğer tarafındaki 4 solungaçla beraber toplam 8 solungaç ile piranha:
SOLUNGAÇ:Ağızdan alınan su, solungaçlardan dışarı atılırken suda çözülmüş oksijen, osmozla kana verilir. Bu arada suda bulunan besinler ise yutulur. Köpek balıklarında su hem ağızdan hem de ilk solungaç yarığından alınır. Tuzlu su balıkları su içtikleri halde, tatlı su balıkları su içmezler. Gerekli su ihtiyaçlarını solungaç zarlarından osmozla alırlar. Deniz balıkları içtikleri suyun tuzunu böbrekle değil, solungaçları ile ayırır.




Kaburga kafesini çıkarttığımda ilk karşılaştığım,ısı yüksekliği sağlansa boşaltmaya hazır olduğu şüphesiz olan iri yumurtalıklarıydı. http://img850.imageshack.us/i/71676654.jpg/
http://img692.imageshack.us/i/72193792.jpg/
Beni asıl düşündüren nokta ilk yumurtalığın alımını yaptıktan sonra ikinci yumurtalığın anüs kısmı tarafında yumurtaların anüs başında salınımış olması idi.Yumurtalar yumurtalıktan ayrılıp anüse doğru dağılımları gerçekleşmişti.Kendi kendime ''belkide balık çiftleşme gerçekleştiremediğinde rahatsızlık veren yumurta birikimini dışarıya atıyordurda biz anlamıyoruzdur kimbilir'' demeden edemedim. Bu çağrışımdan sonra balıklarımda şahit olduğum,durup dururken olan hareketlenmeler (dipte yem arama gibi) zaman zaman şahit olduğum gözlemler aklıma geldi.Parçaları bunlarla birleştirince,biriken yumurtalarından rahatsız olan balıkların yumurtalarını tahliye edebildiklerini düşünmeden edemiyorum.
Bunu diğer çalışmalarımızada katıp güçlendiririz umarım....







Asıl merak ettiğim kalbin yeri idi,yumurtalığı yerinden alıp nette yer alan http://img26.imageshack.us/i/45093579.jpg/ çizimli piranha anatomi çalışmalarındaki kalbin yerinden farklı bir konumda yer alması şaşırtıcı idi.Bazı şeylerin açıklığa kavuşması iyi bir deneyimdi yanlız benim ele aldığım dişi bir balık olduğundan kesinde konuşmasak daha doğru olur sanırm.Cinsiyet farklılıklarında organ yerlerinin farklılaşması mümkünmüdür?Bunuda bir erkek balığın anatomi çalışmasında şahit olacaz artık.
Balık kalbinin tam tanımı:KALP (YÜREK)
Bir kulakcık ve karıncıktan meydana gelen yüreklerinde daima kirli kan bulunur. Yürekten çıkan kirli kan solungaçlarda temizlendiğinden, vücutta temiz kan dolaşır. Ağızdan alınan su, solungaçlardan dışarı atılırken suda çözülmüş oksijen, osmozla kana verilir.






Karciğerin görevi:Yenilen yiyeceklerin vücut tarafından kullanılabilir hale gelmesini sağlar.Karaciğer, yediğimiz yiyeceklerin vücut tarafından kullanılabilir hale gelmesini sağlar. Bunu yaparken, sindirim sisteminden gelen kan içindeki karmaşık molekülleri parçalayarak kullanılabilir veya depolanabilir moleküller haline getirir. Daha sonra faydalı olanları tekrar kan yoluyla diğer hücrelere gönderir.
- safra salgılar.
- Yağ ve proteini düzenler.
- Vücudun ısısını ayarlar.
- Vücudun ihtiyacı olan vitaminleri yapar.
- Yağ, protein, şeker ve kan yapımı için gerekli olan maddeleri depolar. Kan miktarını ayarlar.
Karaciğer ve kalp...


SAFRA:
Karaciğerin altında bulunan bir organdır.Karaciğerin görevlerinden biri dışarı atılabilmeleri için kanı zehirli maddelerden arındırmaktır. Karaciğer bu zehirli maddeleri sindirim sisteminin bir parçası olan safra sıvısına boşaltır.



Miğde ve bağırsak hepimizin görüdüğü gibi karaciğerin ve kalbin arasından anüse doğru uzananıyor.



YÜZME KESESİ
Balıkların suda batmadan durmasını sağladığı için önemlidir. Sindirim kanalının bir uzantısı olup, sırt tarafta torba şeklindedir. İçi CO2, O2 ve azot gazları ile doludur. Balığın yoğunluğunu, suyun yoğunluğuna göre ayarlar. Balık suda batmadan durmak için, içindeki gazı artırarak keseyi şişirir. Yüzerken havasını azaltır. Bazı balıklarda yüzme kesesi ikiye ayrılmıştır. Yüzme kesesi solunum, hidrostatik görev, ses meydana getirme ve bazı uyartıları hissetmede de etkilidir. Bütün balıklarda hava kesesi bulunmaz. Böyle balıklarda yağlı vücut ve göğüs yüzgeçleri batmalarına mani olur. Dip balıklarında ise zaten gereksizdir.



Balığın protein yüklü bölümü,özellikle balıklarımızın çiftleştikleri zaman bu bölümlerinin zayıflamısına şahit olduğumuz bir yerdir.Balık uzun süre besin alamadığıda bu bölgeden gerekli proteini alarak yaşamını son anına kadar sürdürmektedir.



GÖRME DUYUSU

Balıklarda gözler yüksek omurgalılara benzer. Kornea daha düz ve mercek daha yuvarlaktır. Kornea, merceğin önünde koruyucu bir görev yapar. İris; kırmızı, siyah, portakal rengi, mavi, yeşil olabilir. Balıklarda göz yapısı, yaşadıkları çevreye uygun bir özellik arz eder. Işığın kolay geçtiği temiz sularda yaşayanlar iyi görür ve renkleri ayırt ederler. Derinde yaşayanlarda gözler oldukça büyük olup, ışığın zayıf olarak ulaştığı daha derinlerde teleskop gözlü olanlarına da rastlanır. Bulanık sularda yaşayan balıklarda ise gözler küçülmüştür. Kör mağara balıklarında gözler görev yapmaz. Işık olmadığından gözlere ihtiyaç duymazlar. Balıklarda gözyaşı bezi ve gözkapağı bulunmaz. Yalnız Raja balıklarında üstten gelen ışığa karşı gözü korumak için üzeri pullu kalın bir kapak vardır. Balıklar dinlenme halinde yakını görür, uzak için uyum yapar.
http://img863.imageshack.us/i/dsc05871e.jpg/


KOKU DUYUSU

Balıklarda burun (nostril), solunum için değil, suda çözünmüş kimyasal maddeleri koklamaya yarayan bir duyu organıdır. Koku alma kapsülleri üst çene üzerinde bulunan bir çift (veya bir adet) burun çukuruna yerleşmiştir. Koku maddelerini taşıyan su burun deliklerine girip çıkarken, koklama kapsüllerini yalayarak sinirleri uyarır. Bu duyu köpek balıkları gibi bazı balıklarda çok kuvvetlidir.
http://img641.imageshack.us/i/edfg.jpg/


TAD ALMA ORGANI

Balıklarda tat alma cisimcikleri dudaklarda, farinkste, burun epitelyde baş derisinde bıyıkların uçlarında yerleşmiş olduğu gibi bazılarında da ağız içinde yerleşmiştir. Balıklarda dil yoktur. Olanlarında da gelişmemiştir. Sazanların ağzı içinde çok kalın kastan yapılmış yastık şeklinde bir yapı bulunur. Bu organ tat almaya yarar. Balıklar bazı maddeleri memelilerden daha iyi ayırt edebilirler. Sazanlar tatlı, tuzlu, acı suyu ve asitli ortamı ayırt edebilirler.

Tad alma araştırmasında piranhada adına bir araştırma yapıldımı bilmiyorum ama bu resmimizde dil üzerindeki tad dokuları olduğunu düşündüğüm şeyler var.Bunlar inşallah denek olarak göndereceğimiz balıklarda yapılan araştırmalarda açıklığa kavuşur....



*Tatlı su veya tuzlu su da yaşayan balıkların hepsinin vücut anatomisi aynıdır sadece balina ve yunus bunun dışında kalır onlarda solunumları itibari ile farklılık gösterirler onun dışında vücutlarındaki bütün organlar aynıdır. Balıklar su içerisinde yaşamlarını sürdürdükleri için vücut yapıları da buna uyumludur.


Tek tek organları ele alarak inceleme fırsatım oldu,Kalbin aort damarı çok belirgindi ve kalbin iki odacığı enteresan bir deneyimdi.Beslediğim balığı bu denli yakından görüp tanımam ise çok güzel bir deneyim idi.Teorik olarak sizlere aktarabildiysem ne mutlu bana...
Ölen balığınızı çöpe atmak yerine değerlendirmeye alıp pratiğe dökerek hobinizin içini keşfetmenizi öneririm.En az beslediğiniz tür kadar ilginç bir deneyim gerçekten.Herhangi sebepten dolayı ölen Serra.Pygo. balıklarınızı değerlerndirmeye alma gibi bir şansınız yoksa istanbul@piranhaci.com mail adresimiz ile irtibata geçip elinizdeki denekleri araştırmalarımıza katarakta yardımcı olabilirsiniz.
Şuan piranhalar hakkında olan,piranhalarda diş sayısı üzerinde duruyorum.Küçük genç ve yetişkin piranhalardaki diş sayısının,pygo. ailesinin hepsinde toplam 24 adet diş bulunduğunu saptadık.Bunun hakkında elimizdekilerin yetersiz olduğundan kesin birşey söyleyemiyorum.Daha fazla değerlendirme fırsatını bulduğumuz balıklar ile bu bulguyuda derleyip bu başlığa moderatör arkadaşlara ekletirim.Yakında kafa tası ve beyin konusunu işleyip buraya aktarıcaz işallah.Herkeze kolay gelsin...

Uğur, forumdakgördüğüm en yararlı görsel çalışma, tebrik ederim.

Aga sen nasıl bir insansın ya,yemin ediyorum müthiş başarılı bir çalışma.Bir an için kendimi bir cerrahın yanında staj görüyormuş gibi hissettim.Bence sen kafanı şimdiden duvarlara vurmaya başla,neden ben Tıp okumadım diye.

Tek kelime ile muhteşem,bence Opefe'de yayınlanacak kadar başarılı bir başlık olmuş.O ortalarda dolaşan elle çizilmiş resim yerine kullanılabilecek bir başlık olmuş.

Ugur abi harika bir calisma olmus. Gercekten tebrik ediyorum sizi. Kuru gurultu yok bildigin forumdaki en yararli calismalardan. Birkez daha tebrik ediyorum sizi. En kisa zamanda erkek balik ustundeki calismalarinizi da gorme umuduyla.

Uğur abi gerçekten 10 numara bir çalışma olmuş yani ansiklopedik bilgi gibi ellerine sağlık valla sana hayranım bu kadar hayvan sever bi insan az bulunur bu kadar ilgileniyosun planlar yapıyosun ameliyatlar falan gerçekten ellerine sağlık = ) Diğer çalışmalarınıda planlarınıda dört gözle bekliyorum

Hepinize teşekkür ediyorum değerli yorumlarınız için,beğendirebildiysem ne mutlu bana....

Serkan vallahi çok vurdum kafamı ama vura vura kafayı bir türlü çalıştıramadık
Ufak bir marş bassa idi tıp bitmişti şimdi yüksek lisans yapıyor olacaktım

Berkay dostum daha birşey yapmadık,bunlar çerez elimin altında daha çok malzeme var yavaş yavaş dökülecek işallah

Erkek balık çalışmasını bende çok merak ediyorum Çağrı,onunda sırası geldiğinde bu başlığa eklerim işallah.

Uğur abi inanırmısın çok merak ediyorum inşallah bizi çok bekletmezsin

Hatta bence opefe de bunu gormek cok daha guzel olurdu. Var mi oyle bir sansimiz?

Harika tek kelimeyle eşine az rastlanılır görsel bir çalışma ortaya çıkarmışsın Uğur abi. Ellerine sağlık. Görsel olarak daha iyi akılda kalıcı olacaktır bu bilgiler. Tekrar teşekkür ederim bütün forum adına

Uğur bu süper bir çalışma olmuş. Tebrik ederim. Otopsi sonucu ölüm nedenini tespit edebildinmi?
Şaka bir yana belkide dünyada ilk defa yapılan bu güzel çalışmayı obefe ve fury'de yayınlanması için Barış çeviri yapıp oralara göndersek ne güzel olur.

Megasüper paylaşım budur heralda, daha ötesi...
Abi, tıp fakültelerinde senden daha yaşlı insanlar olduğuna eminim. En azından veterinerlik düşünmelisin .

Süpersin yahu. Teşekkür ederim, emeğine sağlık...

Uğur abi çok güzel çaşılma olmuş ellerine sağlık

Abi napptın sen yaaaa Hacım ellerine sağlık. Harbi ben resimleri görünce önce doktor arkadaş yaptı zannettim. Fakat başlığa çıkınca senin olduğunu gördüm. Tebrik ediyorum mükemmel bir çalışma olmuş.