Bu türler beni daima büyülemiştir ve doğal güzellikleri, bugün bile, hala ilgimi çekmektedir. Bu türlerle ilk temasım Harald Schultzun, piranhalarla ilgili TFH Yayınlarından çıkan broşürü vasıtası ile oldu. (1964) Oradaki sayfalardan birinde hatalı bir şekilde Serrasalmus nattereri bilimsel adı altında bu türlerin bir resmi vardı.
1973 yılına dek, bu türün ilk canlı örneğini elde edebilmek benim için oldukça uzun bir zaman sürdü. Satın aldığım tür yaklaşık 6 inç (yaklaşık 15 cm) boyundaydı. Ama şimdi, bu türleri biraz daha tartışalım ve son birkaç yılda ne öğrendiğimize bakalım.
Pygocentrus cariba dört adet supranöral* ve yan tarafındaki belirgin bir siyah humeral benek ile karakterizedir (FINK, 1993). Bununla beraber bazı örnekler, zayıf diyet, ve su değerlerinin de aralarında bulunduğu bazı nedenlerle bu beneği kaybederler. Yaş, bu kayıptaki en büyük faktör olarak gözükmektedir. Bu türler muhtemelen Pygocentrus takımında bulunan türler içinde en kötü şöhrete sahip olan türfür. Bu gözlemin ispatı tartışılmıştır. Üreme zamanında yüzgeç ve vücut tamamen siyaha döner. Caribe capa burro (eşek hadım eden) olarak da anılan p. cariba (NICO ve TAPHORN, 1986), sıklıkla kuş yuvalarının yakınında bulunur. Büyük kuşlar genç balıklarla beslenir. Bu balıklardan geriye kalanlar bazen suya düşerek aşağıda bekleşen capa burro’lara öğün oluşturur. Yuvaların ve dalların etrafında hareket eden kuşlar bazen suya da düşerler. Yiyeceğin ulaşılabilirliği piranhaları, ağaçtan suya düşen herşeye saldırmaya şartlandırmıştır. Bu suyu, içine giren canlılar için, özellikle de yiyeceğin kıt olduğu kurak sezonda, oldukça tehlikeli hale getirir.
Piranhalar kurak mevsimde küçük su birikintilerine hapsolurlar ve çok sinirli hale gelirler. Bununla birlikte, bazı araştırmacılar bu kurak sezonda tarlalarında suya girenlerin aktif bir şekilde agresif davranışlarla karşılaşmadıklarını bildirmişlerdir. Hala suya giren bütün hayvanların hazır gıda kaynağı olmaları ve mevcut balıkçılık sahalarında insanların bu balıklar tarafından ısırıldıklarına dair kesin veriler olduğundan dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu, suda sallanan iç organlarla beslenmeye şartlanmanın bir sonucudur.
Pygocentrus’un sistematikteki yeri çoğu tipik Neotropikaller gibidir. Bu yüzyılda nominal türlerin sadece üçü tanımlanmıştır ve bazı numuneler de kaybedilmiştir. (FINK, 1993). (Weitzman, 1962)
P. cariba’nın pygocentrus nattereri nin kız kardeşi olabileceği yolunda spekülasyonlar vardı. Türler arasındaki farklılıkları meydana getiren bir çok vasıf, p. nattereriyi p. caribaya en çok benzeyen tür yapmıştır (FINK, 1993). Bugün mevcut veriler ile p. nattererinin p. caribadan belirgin bir şekilde farklı olduğu gösterilmiştir. Pygocentrus cariba solungaç kapağının hemen yanındaki belirgin humeral beneği ile farklı bir dış görünüme sahiptir. Bu koyu renk humeral benek bazı örneklerde olmayabilir ve bunun meydana getireceği şaşkınlık bazı hobicileri başka bir tür piranha besledikleri hususunda endişelendirebilir. Araguaia nehrindeki bazı p. nattereri türleri parlak kırmızı bir karna ve ışıltılı gözlere sahiptirler, ama bunlar p. cariba dan farklı türlerdir ve p. caribalardaki supranöraller bu türlerde yoktur. P. cariba, p. piraya nın ardından en büyük yapıdaki ikinci pygocentrus tur. Ayrıca güzellikleri ve renklilikleri ile akvaryumda beslenmeye değer olduklarını düşünüyorum.
Akvaryumda
İnsanlar için potansiyel tehlikedirler! Grup halinde bakılabilirler, çok sayıda bireyi akvaryumda bakmayı denemenin bazı olumsuz sonuçlara sebep olacağı konusunda uyarmak gereklidir. Çoğu yaralanma, anlatılanlara göre, balık gençken ya da yetişkinlikten önceki dönemlerinde meydana gelir. Bu türleri bir arada tutmanın zorluğu, kullanılan akvaryumun büyüklüğü ve balıkların boyutları arasındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Bu türleri uygun bir ortamda bakmadaki acemilik de çok büyük bir sorundur. Hobiciler genellikle büyük balıklara, işlerine geldiği gibi, küçük hacimli tanklarda bakmaktadırlar (55 Galon= 200-210 Litre). Bir diğer problem ise bu türlere ilgili efsane ve mitlere dayalı beklentileridir. Çok iyi beslenmeleri gerektiği ve çok iyi su değerleri gerektirdikleri bu türler hakkında bilinen çok az bilgilerden bazılarıdır. Bu balıkların canlı yemle beslenmeleri gerektiği düşünülse de bu, yayınlanmış verilerin aksine, akvaryumda gerekli değildir.
National Geographic cemiyeti televizyonunda sıklıkla suya düşen yavru kuşlarla beslendikleri görülür. Çiftlik sahipleri sığırlarının sudan geçerken karınlarını ya da su içerken dudaklarını yaralamaları gibi bir üne sahip olduklarından bu balıklardan şiddetle nefret ederler. Bu türlerle ilgili hikayelerin en büyük kaynağı gerçeğe aykırı anlatımlardır. Ama onları avlamaya çalışıyorsanız ve dikkatsizseniz, çıplak elle tutmak çok tehlikeli olabilir. Dolayısıyla akvaryumdan kepçe ile çıkarırken çok dikkatli olunmalıdır. Isırmak için çok kolay hamle yapabileceklerinden, sıçrayıp düşmelerini önlemek için ağın altında bir kova bulundurulmalıdır. Yerde çırpınan bir caribe eller ve ayaklar için tehlikeli bir balıktır. Tek bir p. cariba için U.S 50 galon (190 litre) hacminde bir tank gereklidir, sonradan eklenenler için daha büyük akvaryumlar gereklidir. Su sıcaklığı 78-82 Fahrenheit (25,5-28 cantigrat derece) civarında tutulmalıdır; canlı bitkiler de kullanılabilir. P. caribaların yedikleri bilindiğinden sert bitki takviyesi de gereklidir.
Diş Yapısı
Pygocentrus caribaların dişleri geniş, testere yapısında, üç çatallı ve jilet keskinliğindedir. Bu dişler balıkların etlerini dilimlemek için kullanılır.Bu dişler, gerilerindeki kas dokusunun da yardımıyla, el veya ayak parmaklarını koparabilecek kadar güce sahiptir. Orta boy bir p. cariba (20 cm lik bir örnek) 7mm kadar veya hayvanın boyutuna bağlı olarak daha uzun dişlere sahip olabilir.
*Supranöraller sırt yüzgecinin hemen önünde, omurgaların arasındaki nöral spinelerin arasındaki küçük kemiklerdir. Sırt yüzgecinin pozisyonuna bağlı olarak sayıları değişir.
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: A.Caner.Güven